Aksaray - Nevşehir karayolu güzergahında bulunan Osmanlı zamanında Hoca Mesud Hanı olarakta bilinen Kervansaray, Hoca Mesud Bin Abdullah tarafından inşaa edilmiştir.I. Alaeddin Keykubad döneminde başlanan inşaat, 1243 yılında Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında bitirilmiştir.
Ağzıkarahan Kervansaray'ının mimarisinde Selçuklu devrine ait süslemeler ve motifler gözlenmektedir. İçersinde hamam, imaret,çeşme, gözetleme kulesi ve yazlık ve kışlık bölümleri bulunan Ağzıkarahan Kervansaray'ı zamanın şartlarına göre tam donanımlı bir kervansaraydır. Aynı zamanda askeri konak ve sığınak özelliği bulunan kervansarayın dört bir yanında kale burçlarında bulunan dendanlar bulunmaktadır. Düzleştirilmiş, hafif eğimli bir arazi üzerine kurulmuş olan han, kare şeklinde bir avluya sahip olup etrafında çevrelenmiş odalar ve revaklardan meydana gelmiştir. Avlu ortasında yeralan köşk mescit, Selçuklu han mimarisinin en önemli örneklerinden birisidir. Kare planlı olan mescidin iç kısmı gülbezek şeklinde süslemeli bir kubbeyle örülmüştür. Cephedeki kapalı alanın duvarının üzerinde kare şeklinde üç kuleye ait yağmur oluk uçları, aslan başına benzeyen bir şekil oluşturmaktadır.
Tarihi kaynaklardan elde edilen bilgiler ışığında Ağzıkarahan isminin nereden geldiğiyle ilgili 2 rivayet mevcuttur. Bu rivayetler hakkında İlk görüş şu şekildedir. Eski zamanlarda kitap kopyalayan kişilere ağzıkara denmektedir. Hatatlar yanlış yazdıkları kelimeleri düzeltirken elini ağzına götürüp yalayarak sildikleri için ağızları kara olurdu. Hattatların ayaklanması sonucu şehit edilen büyük TÜrk sadrazamlarından Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın ölümüne neden oldukları için bu isyanı çıkaranlara ağzıkaralar denmiştir. Bu köyün adının buradan geldiği tahmin edilmektedir.
Diğer bir görüşse, Anadolu'da ağız kelimesinin kapı için de kullanılmasıdır. Kervansaraydaki taç kapının hiç ışık almaması nedeniyle bu ismin verildiği tahmin edilmektedir.